JRPG türünün en gözde yapımlarından olan Persona 3, 15 yıl sonra yeniden karşımızda. 2 Şubat 2024 tarihinde çıkan oyun PlayStation Store (PS4,PS5), Xbox Store (XOne, XSeries X/S), Steam üzerinde erişilebilir durumda. Ayrıca oyunun Xbox Game Pass sisteminin de bir parçası olduğunu hatırlatalım.
Persona serisinin 3. Oyununa yeni bir bakış
Sıra tabanlı aksiyon dediğimizde herkesin aklına gelen Atlus, uzun zamandır dillerden düşmeyen o hareketi yapıp sonunda serinin en çok ses getiren oyunlarından birini yenilenmiş haliyle tekrar karşımıza sundu. Peki ne kadar iyi bir remake ve ne kadar önemli?
2009 İle aynı hikaye mi? Öyle İse nedir bu Persona 3
Hikayemiz, ailesinin ölümünden sonra yeni bir şehre taşınmış olan ana karakterimizi konu alıyor. Bir kaza nedeni ile ailesini kaybetmiş olan kahramanımız, şehre adımını attığı andan itibaren bir şeylerin yolunda olmadığını anlamasına rağmen, yeni yerleşkesi olan yurduna gitmesi gerektiğine kararlıdır. Tanıştığı ve benzeri kaderi paylaştığı bazı insanlarla beraber başına gelen gizemlere cevap bulmaya çalıştığı U.M.D.I.B, (yani ingilizcesi ile S.E.E.S) ekibi ile hayatında yeni bir serüvene atlayacağı bu 1 yıl içerisinde ona sunulan yaşamanın anlamını ve amacını bulmalıdır.
3 boyutlu grafiklere sahip olan bu yapımın, anlatımı olgun temaları keşfetmekte üstün başarı gösteriyor. Diğer birçok RPG’den farklı olarak, ölümün acı gerçeği ve ölümün ağırlığı ile yüzleşmekten çekinmiyor. Oyunun “3” ibaresi taşıdığı halde Atlus tarafında serinin 1. oyunuymuş gibi muamele gören (1. ve 2. Oyuna da remake bekliyoruz Atlus duy sesimizi) bu göz bebeğimiz, hikaye olarak tamamen orijinale bağlı kalarak Unreal Engine 4 ile daha görkemli şeklinde karşımıza çıktı. Ve UE4 demişken…
Remake ne kadar “Remake”?
Çıktığı zamanda persona serisi için devrimsel bir grafik atlayışı ile ortaya çıkmış bu oyun, 2024 imkanları ile tekrar aynı kitlenin ağızlarını açık bırakmayı başarıyor. Kendi oyun motorlarından farklı bir yol izleyerek UE4 ile yapılması beraberinde garip ışıklandırmalar, zindanlar içinde harita düzeninde zorluklar çekmek gibi eksi yönleri de ister istemez taşıyabiliyor.
Sosyal bağlarımız ve tehditler
Hala orijinal kadar düz ve monoton olmasına rağmen savaşlara eklenen yeni özellikler Tartarus’u olduğundan daha eğlenceli ve ilgi çekici hale getirmeyi başarabiliyor. “Önce ben vurayım sonra sen vur” haricinde de gerçekten taktik ve ilgi gerektiren bir mekaniğe sahip olarak, oyunu çeşitlendirip renklendirmekte oldukça başarılı olmuşlar. Persona 5 Royal içerisinde oldukça hoş karşılanan bazı özellikleri Reload içine de serpmeyi ihmal etmeyip, karakterlere özel “Theurgy” Saldırısı olarak adlandırdığımız mükemmel görünen ve bir o kadar da güçlü bir sekans gerçekleştirebiliyoruz.
Sadece bununla da kalmayıp tek karaktere odaklanmamak ve tüm takımın 4 üyesini de aktif bir şekilde kullanabilmek için saldırı sıranızı harcamayan “Shift” değişimiyle turunuzu başka bir karaktere taktiksel bir geçiş sağlanabilir hale getirmişler. Sadece savaş içindeki yenilikler değil, ayrıca zindan katları içinde de özellikle görsel alanda farklılıklar karşımızda. Artık sadece olduğumuz katta değil, ilerlediğimiz katlarda bizi takip etmeye devam eden Reaper’a dikkat etmeniz gerektiği de tatlı bir öneri olur.
Vuruş hissiyatları konusunda anlamlandıramadığım bir eksik vardı oyun boyunca, karakterlere en son seviye silah ve ekipmanları vermene rağmen sürekli düşük hasar görmek garip bir durumdu. En zor derecede oynuyor olmama rağmen grind gerektirmeden bazı büyük bossları hiç tekrarlamak gerektirmeden tek seferde geçtiğim zamanlar olması oyuna daha önceden yatkın olmamla alakalı bir durum değildi kesinlikle. Orijinal oyuna kıyasla daha fazla imkan sağlanıp, oyunun zorluğu seriye yeni başlayanlara uygun hale getirmek için kolaylaştırılmış haldeydi. Son katlara kadar çıkmayı başardınız! Tebrikler! Ama önünüzde diğer boss’u yok edene kadar kapalı duracak kocaman bir kapı var. “Eee yani boş boş dolaşacak mıyım bu zindan içinde?” gibi şeyler söylemek için çok erken.
Tüm katları tek tek dolaşmamıza rağmen bazı günler zindanların rastgele odalarında beliren masum sivilleri kurtarma görevi her zaman bizi bekliyor. Kulenin gizemlerini öğrenme görevinde vatandaşları da bilinmezin içine göndermemek için bu kurtarmaları atlamamak zorunlu olmasa da yapması oldukça keyifli görevlerdi. Tüm kurtarmaları tamamladık, diğer katlar da hala açık değil, yapacak başka bir şey yok mu demeden önce: MONAD KAPILARI karşımızda.
Eskiden bu kapılara erişmek için can dostumuz herkese tek atıp rage quit geçirmemizi sağlayan Reaper’ı yok etmemiz gerekirken remake içinde bu kapılara 91. Kattan itibaren dilediğimiz gibi ulaşmak imkanımız var. Mini boss odası olarak sayılabilecek bu kapılar normal düşmanlara kıyasla daha zorlayıcı ve deneyim kazanmak için daha elverişli halde. Bu odalardan elde edeceğiniz özel eşyalarla kendinize daha güçlü zırh, silah ve yetenek kartları oluşturabilirsiniz. Tabi ki bu eşyaları oluşturabilmeniz için 7/18 tarihinde açılacak olan antikacı dükkanına gitmeyi ihmal etmeyin!
Savaşmak dışında bir şey yok mu?
Oyunun savaşmak kadar kritik olan “Sosyal Bağ” mekaniği Persona serisini her zaman öne çıkan özelliklerinden olmuştur. Yenilenmiş versiyonumuzda karşılaştığımız sosyal bağların hepsi tamamen seslendirilmiş halde. Konuştuğumuz kişilerin duygularını anlayıp onlarla daha samimi bir derinlik sağlayabilmek için onların hoşuna gidecek cümleler kurmak onlarla olan statümüzü yükseltirken, onlara bağlı olan tarot kartlarıyla kullandığımız personaların da olduğundan daha güçlü olmasını sağlıyor. Yani sadece hoşlandığınız kişileri değil, işinize yarayacak arkadaşlıkları da kurmayı atlamayın. Belki düşündüğünüzden daha ilgi çekici insanlar olabilirler.
Okul takımlarına katılmak sadece iki kulüp ile sınırlandırılmış olması kötü bir eksi fakat katılabildiğimiz topluluklar bizi kesinlikle boş ve sıkılmış halde ortada bırakmıyor. Okul arkadaşlarımız kadar Tartarus boyunca bize eşlik eden ekip üyelerimizle de takılmak hatta onlarla bir ilişki başlatmak oyunun en keyifli zamanlarından biri. Erkek takım arkadaşlarımızla herhangi bir sosyal bağ kuramıyor olsak bile, onlarla takılıp savaş içindeki güçlerini artırmak hala mümkün.
Bazı kişiler ile konuşmak için -Cazibe, Akademi, Cesaret- gibi kişisel statüler yükseltmek gerekebiliyor. O yüzden tüm vaktinizi konuşmakta olduğunuz bağlarla geçirmeyip, ramen dükkanından bir kâse yemek yiyip cazibenizi yükseltebilir, yarı zamanlı işlerde çalışırken hem para kazanıp hem de cesaret gibi özelliklerinizi yükseltmeyi asla ihmal etmemeyi unutmayın. Her ne kadar sosyal iletişimini bu kadar övüyor olsak da, bazı zamanlarda çok yüzeysel hissettirebiliyor. Ayrıca bazı seviyelerde konuşma vakti sadece birkaç dakika kadar sürüyor ve bu da bazı sosyal bağları ciddiye alıp derinleşmek olduğundan daha zor hale geliyor
Müzik ve tasarımlar
Persona serisinde her zaman hayran bıraktıran en kilit noktası 5. Oyundan beri hep sanat tasarımı oldu. Benzersiz menü düzeni, şekilleri ve renklendirmeleri de Reload ile tekrar kendini konuşturmayı başarabiliyor. Sakin ve rahatlatıcı muazzam estetiğine sahip saf deniz teması oyunun tüm temasını tek noktada birleştiriyor. Müzikler.. dinlerken kendinizden geçeceğiniz benzersiz müzikleri keyiflendirirken gaza getirip, bir o kadar da üzücü şekilde beynimizden kurşun yemişçesine aklımızda takılıp tüm gün mırıldanacağımız türde eşsiz yapımlar. Spotify gibi platformlarda da bulabileceğiniz bu müzik listeleri oyun içinde olduğu kadar kendi yaşantınızda da hayatınızı süsleyebilecek niteliklerde. Yeni oyunla beraber gelen yeni savaş teması müziği “It’s going down now”, yeni opening animasyonundaki oyunun tüm temasını anlatır gibi bize sert şekilde vuran “Full moon full life”, ya da sosyal yaşamda duyup anında zihninize kazınacak “Color Your Night” şarkıları orijinalde olmayıp cilalanmış olarak karşımıza çıkan bu oyunda zihnimizi yenilercesine karşımıza çıkıyor.
“Seri hakkında bilgim yok ama…“
Persona 3 Reload, seriden herhangi bir oyunla aşırı büyük nitelikte bir bağlantı kurmasa da belli başlı referanslar taşıyan ve kendince başarılı bir remake. Hikayelerin birbirini tetiklemediği bu yeniden yapım seriye ilk kez başlayacaklar için büyük bir fırsat bile sayılabilir durumda. Diğer oyunlara kıyasla SEGA, Türkçe dil desteğini de bizler için sunmuş durumda. Çevirilerde oyun boyunca aşırı yanlış olmasa da dikkat çekici yanlışlar vardı. Yine de bu oyunu büyük şekilde etkileyen bir problem değil. Sıra tabanlı savaşı türünün diğer örneklerinden daha hareketli tutabilen bu yapım ne yazık ki 70 dolar gibi tuzlu bir fiyat etiketiyle çıkmış olsa da, merak edenler için Xbox Game Pass’de bulunuyor. Hikayesi ve temalarıyla, anlatmak istediği mesaj ile P3R kesinlikle herkesin deneyimlemesini istediğimiz bir oyun.
Eksileriyle de artılarıyla da Persona 3 Reload bizim için 9/10 puanı hak eden başarılı bir remake olarak karşımıza çıktı.
İncelememizi beğendiyseniz, buradan diğer incelemelerimize göz atabilirsiniz. Sağlıkla kalın!