Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Marvel’s Spider-Man 2 İnceleme

PlayStation‘ın göz bebeği Insomniac Games‘in uzun süredir beklenen oyunu Marvel’s Spider-Man 2, 20 Ekim 2023’de raflardaki yerini aldı. Bir çoğumuz oyunu ya oynayarak ya da izleyerek deneyim etme fırsatı buldu. Peki oyun nasıl olmuş? Gelin beraber bakalım.

Spider-Man ve Spider-Man!
Spider-Man ve Spider-Man!

 

Peter Parker ve Spider-Man!

Hikayemiz ilk oyunun aşağı yukarı 10 ay sonrasından başlıyor ve bizi hızlı bir açılış ile karşılıyor. Peter öğretmen olarak ilk gününü atlatmaya çalışırken Miles ise öğrencilik hayatına odaklanmaya çalışmakta. Ardından bu sorunsuz geçmesi gereken gün kumla kaplanıyor ve Sandman’in ortalığı birbirine kattığını görüyoruz. Ardından tabii ki Peter ve Miles olaya müdahale ediyor ve Sandman ile oldukça epik bir şekilde karşılaşıyoruz. Hikayemizin bu kısmında ise Sandman’in bu hale gelmesinde farklı etmenler olduğunu öğrensek de Sandman’in hikayesinin devamı yan görevlerde işleniyor.

Kraven the Hunter
Kraven the Hunter

Hikayemize çok geçmeden Kraven isimli oyunumuzun baş kötü kahramanı dahil oluyor. Kendisi saplantılı bir şekilde avlanmaya odaklanan biri olarak yansıtılıyor ve hedeflerinden bazıları Lizard, Shocker, Vulture, Scorpion gibi daha önceden sık sık gördüğümüz kişiler. Tabi bu kadar düşmanın ortaya çıkması da ana karakterlerimizin başına bolca bela açıyor.

Kraven ile olan mücadelelerimiz, Kraven karakterinin arkasındaki gizem bir yana hikayemize Peter’ın eski dostu Harry’de çok geçmeden dahil oluyor ve Peter’ın istediği hayata ulaşmasına sebebiyet verebilecek güzel bir teklif sunuyor. Fakat elbette Peter’ın kendi hayatı ile Spider-Man olmak arasındaki gitgellerini her zamanki gibi hissedebiliyoruz.

Oyunun ana hikayelerindeki sunum kalitesi önceki iki oyundakinin üzerine kat ve kat koymuş diyebilirim. Oyunun hikayesi sık sık flashback vb. sekanslar ile destekleniyor, bol bol diyaloglar ve üst düzey sinematiklerle karakterleri, olayları ve düşmanları daha iyi anlamanıza ve empati yapmanıza olanak sağlıyor. Hikayemizin baş kötüsü Kraven mükemmel işlenmekle kalmayıp, şahsen beklediğimden çok daha iyi bir portre çizmeyi de başarmış. Insomniac Games’in oyunlarını tutku ile tasarladığını hikayedeki en az role sahip karakterlere bile özeniş şekilleriyle buram buram hissedebiliyoruz. Çok daha basit sahneleri özenerek ve detaylandırarak daha eğlenceli bir hale getirmekle kalmayıp, oldukça güzel görseller de sunmayı başarmışlar.

Peter Paker ve Lunapark
Peter Paker ve Lunapark

Özellikle de oyunumuzdaki ilerleyen kısımlarda Simbiyot’un da ortaya çıkmasıyla karakter gelişimi çok daha başarılı bir şekilde işleniyor, Peter’ın karanlığa doğru geçişini adım adım hissedebiliyoruz. Gerek diyaloglar gerek ara sahneler ile Symbiot’un varlığını her daim hissettirmeyi, Venom’a zemin hazırlamayı ayrıca Symbiot’un nasıl Dünya’ya geldiğini de gayet güzel bir şekilde aktarmayı başarmışlar diyebilirim.

Tamam Hikaye Güzel de… Peki Neler Farklı?

Öncelikle aynı ilk oyunda olduğu gibi oyuna bir çok yan içerik/etkinlik eklenmiş. Bunlardan bazıları Robot Kuşları takip edip içlerinden data elde etmek, ilk oyunda olduğu gibi bölge temizlemek, gizli Prowler zulalarını bulmak. Bu yan etkinlikler her ne kadar oyunda yapacak bir şeyleriniz daha olsun amacı ile yapılmış olsa da bana aynı ilk oyunda da olduğu gibi anlamsız hissettirdi. Bu yan içerikleri yaparak elde ettiğiniz Tech Part, Hero Tokens vb. kaynaklar ile yeni suitler elde edebiliyor, suitinizde güçlendirme yapabiliyor veya gadget yükseltmeleri için kullanabiliyorsunuz. Faydası olmak ile beraber eğer benim de deneyim ettiğim gibi normal zorlukta oyunu deneyim ediyorsanız oyun deneyiminizi aşırı değiştirmediğini söylemeliyim. Fakat Flame görev serisinin de gayet başarılı olduğunu eklemeliyim.

Gadget Ekranı!
Gadget Ekranı!

Ayrıca ilk oyundaki her suite özel olan yetenekler tamamen kaldırılmış ve iki karaktere de kendilerine özel olacak şekilde Ulti olarak da bilinen L3+R3 kombinasyonu ile yapabileceğiniz yeni yetenekler gelmiş. Her ne kadar güzel yetenekler olsalar da değiştirebilme özgürlüğü çok daha keyifliydi ve tekrar oynanabilirliği arttıran bir şeydi bana göre.

MJ kısımları hala duruyor fakat Insomniac ilk oyundaki hatalarından ders çıkarmış olacak ki sıkıcı bir deneyim yerine karakteri de önemseyebildiğiniz, güzel bir geliştime ile sunmuşlar MJ kısımlarını. Oyundaki en güçlü karakter olması dışında bir sorun yok tabi…

Yenilikler demişken oyunun en büyük eklentisini de unutmamak gerekiyor. Kanatlar! Evet, kanatlar! Bu oyunda hiçbir şekilde ağ atmanıza gerek kalmadan sadece kanatlarınızı kullanarak uçabiliyorsunuz. Insomniac bunu zekice dizayn ettiği hava kanalları sayesinde mümkün kılmış ve kanatlarınızla süzülüyor gibi değil, adeta uçuyor gibi hissediyorsunuz. Bu büyük eklenti ile bir uçtan diğer uca kolayca seyahat etmek mümkün, özellikle de haritanın ilk oyundan daha büyük olduğunu düşünülürse oldukça güzel bir yol bulunmuş diyebilirim. Tabi bazen Spider-Man yerine Superman gibi hissettiğiniz de olabiliyor.

Şuraya kanatlı bir Miles çizelim...
Şuraya kanatlı bir Miles çizelim…

Symbiot ve VENOM!

Ve tabii çoktan fragmanlarda gösterildiği gibi oyunun bir noktasında oyunumuza dahil olan Symbiot ile Peter bir çok ekstra güce sahip oluyor. Symbiot’a sahip bir Spider-Man ile oynamak kesinlikle çok eğlenceli olmuş. Daha agresif, daha güçlü ve daha eğlenceli mekanikleri olan bir Spider-Man ile oynamak bu oyundan muhtemelen herkesin en çok görmeyi umduğu şeylerden biriydi. Gerek oyuna eklediği yeni yetenekler gerek Surge modu ile oyunun tadı tuzu olmuş resmen Symbiot!

Symbiot’lu Spider-Man

Oyunun üçüncü perdesinde ise asıl görmeyi beklediğimiz kişi Venom oyuna dahil oluyor. Yıkıcı gücü, görüntüsü, hatta sesi ile bile bana neredeyse her sahnede korku salmayı başardı Venom. Hayal ettiğime benzer bir şekilde tasvir edilmiş olması da beni oldukça mutlu etti.

Venom

Her ne kadar Venom karakterinin güzel yansıtıldığını düşünsem de itiraf etmeliyim ki bana hayal kırıklığı da yaşattı. Venom oyunun üçüncü perdesinde dahil olup ekran süresi belki de 1,5 saat bile olmayan bir karakter olmuş. Şahsen Venom ile sinematik bir anlatı ile birden fazla fight dönmesini, en sonunda ağ kafalı arkadaşlarımızın güçlerini birleştirip yenmesini beklerdim. Fakat maalesef bu söz konusu değil. Kısa kesildiği gibi Boss Fight’ı da tatmin etmedi beni (her ne kadar oyundaki en iyi boss fightlardan biri olsa da). Boss fight demişken…

Bosslar…

Hep olumlu, hep olumlu nereye kadar… değil mi? Marvel’s Spider-Man 2 bir çok şeyi doğru yapan bir oyun olmuş, fakat Bosslar için aynısını söyleyemeyeceğim…

Oyunumuzun açılışı Sandman gibi adeta orijinal God of War serisinden fırlamış bir boss ile açılınca beklentiler büyüyor dolayısıyla. İnsan birden fazla yerde dövüştüğü, bol sinematikli, bol bol özel animasyonlu bir Kraven veya Venom kapışması bekliyor. Fakat… maalesef oyunun en epik boss fightı da ilk boss olan Sandman olarak kalıyor. Şimdi burada şöyle bir açıklama yapayım çünkü bu kişisel olarak değişebilecek bir şey.

Ben bu tarz bir oyundan epiklik bekliyorum, zorluk değil, pattern çeşitliliği de değil. Gerekirse scripte dayalı bir sinematik anlatım izlenebilir fakat benim tercihim her zaman epiklikten yana olur. Sandman fightında bir vuruşta bizi şehrin diğer ucuna fırlattıklarında adeta büyülenmiştim çünkü. Fakat bunu Venom ile aynı bölgede dolanırken hissedemedim. Ayrıca Venom kalan bosslar arasında en iyisiydi çünkü diğerleri tamamen kafes dövüşü tarzında etrafın çevrelendiği dövüşlerdi. İlk oyunla kıyasladığımda gerçekten bir dövüş olduğu için mutlu olmak ile beraber kesinlikle çok daha iyi olabilirlerdi diye düşünüyorum.

Ayrıca nedendir bilmiyorum, Insomniac daha önce de yaptığı hatayı yaparak tüm bossları oyunun ikinci yarısına saklamayı tercih etmiş. İlk yarıda Sandman sonrası hiçbir şey yok resmen. İlginç bir tasarım doğrusu fakat olumlu anlamda olduğunu söyleyemeyeceğim.

Performans

Oyunumuz Dinamik 4K Çözünürlük ile 60 FPS ve daha yüksek çözünürlüğü odağında tutan, doku kalitesi daha yüksek olan 4K/30 FPS desteği sunuyor. Ayrıca oyunun bu her iki modunda da kapatamayacağınız bir Ray Tracing de mevcut. Bunlar dışında oyunumuz Yüksek Kare Hızı ve VRR gibi ek özellikleri de desteklemekte. Elbette tercih meselesidir fakat ben 60 FPS olan modu tercih ettim ve kararımdan hiç pişman olmadım.

Oyunun yeni nesil hissettirme konusuna gelecek olursak. Oyun kesinlikle doku kalitesi olarak eski jenerasyondanmış gibi hissettiriyor. Fakat gerek ağ mekaniğindeki mükemmel hız artışı, gerek ışıklandırma detayları, gerek çevrenin çok daha kalabalık olması, gerek kostümlerdeki ilmek ilmek işlenmiş dokular nesil farkını hissettiriyor. Belki sadece 30 FPS çalışacak şekilde odaklansalardı daha iyi gözüken bir yapım görebilirdik fakat bunu yapmayıp 60 FPS seçeneğini de korudukları için şahsen çok mutluyum.

Evet gelelim net olarak puan kırılacak yere… Yanlış anlamayın, ben oyun boyunca neredeyse hiçbir bug ile karşılaşmadım. Hiç oyunum çökmedi veya hiç benzeri başka bir sorun olmadı. Ana oyun sonrasında yan içeriklere geçtim (ana oyun boyunca bakmamıştım) ve uzun zamandır bir oyunda bu kadar hata görmemiştim cidden.

Tamamen küpe dönüşmek mi dersiniz, pelerinli suitin komple içinize girmesi mi? Ana ekranda aslında olması gereken ama ortadan yok olan Spider-Manleri söylemiyorum bile. Kendi yaşadığım sorunlardan bazılarını aşağıya bırakıyorum. Küpe dönüşmek dışında cidden oyunu kıran bir hata ile karşılaşmadım fakat bir çok insanın çeşitli ciddi hatalar ile karşılaştığını da biliyorum.

Marvel’s Spider-Man 2’yi almayı düşünüyorsanız ve bu tarz şeyler eğer sizi rahatsız ediyorsa almadan önce güncel haline bir bakmanızı öneririm şahsen ben.

Bitiş

Mutlu aile tablosu
Mutlu aile tablosu

Marvel’s Spider-Man 2 neredeyse her anlamda ilk oyunun üzerine koymayı başaran bir oyun olmuş. Ortaya çıkan bu yapıt sadece en iyi Spider-Man oyunu değil, aynı zamanda en iyi Spider-Man yapımı. Anlatımı, senaryosu ve karakterlerin işlenişi sayesinde başından sonuna kadar sıkılmadan deneyimlediğim bir oyun oldu. Bazı sorunları olsa da beklentimin çok üzerine çıktı. Bu nedenle Insomniac’ı başarısından dolayı tebrik ediyorum ve sıradaki projeleri olan Marvel’s Wolverine’i dört gözle bekliyorum.

İçeriklerimizi beğendiyseniz sosyal medyalarımızı takip etmeyi unutmayın! Öneri ve teklifleriniz için her zaman iletişim kısmından ulaşabilirsiniz. Sağlıkla kalın!

Bir Yorum Yaz